Türk Medline
Dokran

YENİ TANI MULTİPL MİYELOM HASTALARINDA İLK KÜR TEDAVİ SONRASI İMMÜNOGLOBULİN DÜZEYİNDEKİ AZALMA ÖNEMLİ Mİ?

ELİF AKYAZI, ENGİN KELKİTLİ, MEHMET TURGUT

Türkiye’de Lösemi Lenfoma Miyelom Araştırmaları Dergisi - 2019;3(2):38-44

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, Samsun, Türkiye

 

Amaç: Multipl miyelom (MM) tek bir klonal plazma hücresinin proliferasyonu sonucu gelişen malign bir hastalıktır. Progresyonu ve nüksü geciktirebilmek tedavilerin ana amacıdır. Tedavilere cevap hastalığın uzun vadeli sonuçlarını etkileyebilir bu cevabı en erken zamanda değerlendirebilmek tedavi stratejilerini belirlemede önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı, bir kür kemoterapi sonrasında immünoglobulin düzeyindeki azalmanın tedaviye yanıt oranı, progresyonsuz sağkalım (PFS) ve genel sağkalım ile ilişkisini araştırmaktır. Hastalar ve Yöntem: Çalışmamızda kliniğimizde Ocak 2007-Şubat 2016 tarihleri arasında yeni tanı almış, tedavi takipleri merkezimizde yapılmış 153 MM hastası retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların tedavileri, tedaviye yanıtları, ortalama sağkalım ve progresyonsuz sağkalım süreleri belirlendi. Tanı anındaki immünoglobülin değerleri ile birinci kür sonundaki immünoglobulin değerleri arasındaki fark belirlendi. Bu oranlar tedaviye yanıt, PFS ve OS ile karşılaştırıldı. Bulgular: İmmünoglobulinler’de ilk kür kemoterapi ile tedavi gruplarından bağımsız olarak yapılan değerlendirmede %50’den fazla düşen hastaların %90’ında çok iyi kısmi yanıt (ÇİKY) görülmüştür. En az ÇİKY alınan hastalarda medyan hastalıksız sağkalım süresi 45 ay iken daha kötü yanıtlar alınan hastalarda medyan hastalıksız sağkalım süresi 12 ay olarak bulundu. Beş yıllık median sağkalım süresi; < %25 azalış oranlarda 29 ay, %25-50 azalış olanlarda 61 ay, %51-75 azalış olanlarda 66 ay, > %75 azalış olanlarda 76 ay olarak bulundu. Sonuç: Biz çalışmamızda ilk kür kemoterapi ile immünoglobulin düşüşünün fazla olmasının yanıt oranları, progresyonsuz sağkalım ve genel sağkalım ile ilişkili olduğu görüldü. Erken paraprotein yanıtı diğer risk belirteçleri gibi tedavi stratejilerinde kullanılabilir ve cevaplara göre tedavi bireyselleştirilebilir.