Türk Medline
Dokran

AKUT KOLESİSTİTLİ HASTALARIN TEDAVİ YAKLAŞIMINDA KLİNİK DENEYİMİMİZ

TAMER AKÇA, TAHSİN ÇOLAK, AHMET DAĞ, MUSA DİRLİK, SÜHA AYDIN

Çağdaş Cerrahi Dergisi (Logos) - 2004;18(4):174-179

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Mersin

 

Akut kolesistitin tedavisi genellikle cerrahi olmasına karşın, uygulanacak cerrahi girişimin şekli ve zamanlaması konusu hala tartışmalıdır. Biz bu yazımızda Ocak 2001- 2005 arasında kliniğimize akut kolesistit ön tanısı ile başvuran 76 hastaya ait tedavi yaklaşımlarımızı retrospektif olarak gözden geçirmeyi amaçladık. Hastaların cinsiyeti; yaşı; geliş şikayetleri; laboratuar tanı yöntemleri; görüntüleme yöntemleri; girişimsel yöntemler; akut pankreatit varlığında Ranson kriterleri kayıt edildi. Cerrahi girişim yöntemi, ortalama ameliyat süreleri, laparoskopik girişimlerde açığa dönme sayıları, cerrahi sonrası yatış süreleri, ameliyat sırasındaki ve sonrasındaki komplikasyonları ile alınan materyalin histopatolojik sonuçları değerlendirildi. Hastaların 34'ü (% 45) erkek, 42'si (% 55) kadın ve yaş aralığı 24-92 (mean: 57) idi. En sık şikayet ağrı idi. Otuz hasta şikayetlerinin hiç gerilememesi veya daha da artması nedeniyle ilk 72 saat içinde acil olarak ameliyat edildi (Grup 1). Hastaların 18'ine (% 60) açık kolesistektomi (AK), 12'sine (% 40) laparoskopik kolesistektomi (LK) yapıldı. Grup 2'de yer alan 44 hastanın 24'üne (% 54.5) AK ve 20'sine (% 45.5) LK başvurudan 4-7 içerisinde uygulandı. Grup 3'deki 2 hastadan birine LK, diğerine AK uygulandı. Grup 1'de 2 (% 16.6) hastada, Grup 2'de ise 7 (% 35) hastada laparoskopik başlanmasına rağmen çeşitli nedenlerle açığa dönüldü (p=0.458). AK; Grup 1'de ortalama 93.3±49.2 dakika Grup 2'de ise 106.1±31.5 dakika sürdü (p=0.368). LK; Grup 1'de ortalama 90.8±39.8 dakika Grup 2'de ise ortalama 93.2±42.6 dakika sürdü (p=0.875). Patolojilerde en sık akut taşlı kolesistit ve kronik zeminde aktif kolesistit olarak rapor edildi. Akut kolesistitli hastaların büyük çoğunluğunda uygulanan erken cerrahi girişimin geç dönem cerrahiye göre, önemli tıbbi ve sosyoekonomik avantajları bulunan güvenli bir yaklaşım olduğu kanaatindeyiz. Bununla birlikte, bu çalışmanın sonuçları, hastaların inflamasyonlarının çözülmesi için beklenen 3-4 günlük sürenin ise komplikasyon olma olasılığını artırdığı yönündedir ve mümkün olduğu durumlarda hastaları bekletmeden acil olarak ameliyat edilmesi daha rasyonel gibi gözükmektedir.