Türk Medline
Dokran

BAŞ BOYUN HEMANJİOPERİSTOMLARI: TANISAL ZORLUKLAR

ENGİN ACIOĞLU, HARUN CANSIZ

Turkish Archives of Otorhinolaryngology - 2008;46(3):283-287

SB İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. KBB Kliniği, İstanbul

 

Amaç: Baş boyun hemanjioperisitomalarında hekimi yanlış tanıya götüren önemli noktalar tanımlanmaya çalışıldı. Yöntem: 2000-2007 yılları arasında kliniğimize başvuran baş boyun tümörleri içinde yapılan retrospektif araştırmada 5 hemanjioperisitomalı hasta tespit edildi. Baş boyun hemanjioperisitomalı her hastanın kayıtları tek tek incelenerek yaş, cinsiyet, tümörün primer lokalizasyonu, klinik süreci, tedavi ve takip sonuçları tespit edildi. Tüm hastalar histopatolojik olarak gözden geçirilerek klinik süreçle olan ilişkisi yeniden değerlendirildi. Bulgular: Baş boyun hemanjioperisitomalı toplam 5 hasta tespit edildi. Yaş ortalaması 33.2 (9-52 yaş) olan 3‘ü kadın, 2‘si erkek hasta ortalama 14.4 ay takip edildi. Her hastanın lezyonu baş boyunda değişik lokalizasyonda idi. Kliniğe başvuru şikayeti en sık ağrısız kitle (3/5) ve nazal hava yolu tıkanıklığı (3/5) idi. 3 hastanın MR görüntülemesinde T1 sekansta hipointens, T2 sekansta hiperintens ve IV Gadolinium sonrası diffuz kontrast tutulumu mevcuttu. Bu 3 hastaya anjiografi uygulandı ve sadece 1 kranial hemanjioperisitomalı hastada belirgin vaskülarizasyon gözlenmedi. 2 hastada preoperatif histopatolojik yanlış örnekleme yapılmıştı. Bir hastamızda ise, tarafımızca, histopatolojik olarak yanlış tanısal süreç nedeni ile kesin tanı tespit süresi uzamıştı. Tüm hastalar uygun yaklaşımla opere edildi. Histopatolojik olarak değerlendirme yapılarak tümör çapı, hücresellik, mitotik hız, nekroz özelliklerine göre gradeleme yapıldı. Daha önceden tanımlı bu klasifikasyon kritelerinin prognostik etkinliğinin zayıf olduğu tespit edildi. Sonuç: Klinik, radyolojik ve patolojik özelliklerine göre hemanjioperisitoma ayırıcı tanısında daha dikkatli yaklaşmak gerekmektedir. Klinisyen açısından bu tanısal süreç içinde bir çok noktada tuzaklar mevcuttur.