Türk Medline
Dokran

ÇANKIRI YÖRESİNDE DERİ BİYOPSİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: İKİ YILLIK RETROSPEKTİF BİR DEĞERLENDİRME

ENGİN ŞENEL, YASEMİN YUYUCU KARABULUT, HACI HALİL KARABULUT, YASEMİN DÖLEK, NAZMİYE KURŞUN

Turkish Journal of Dermatology - 2014;8(3):151-153

Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastalıkları AD, Çorum, Türkiye

 

Amaç: Epidemiyolojik çalışmalar, sağlık sorunlarının önlenmesi ve çözümlenmesinde önemlidir. Bu çalışmayı, Çankırı yöresindeki deri biyopsilerini değerlendirmek amacıyla gerçekleştirdik. Yöntem: Ocak 2011 ve Ocak 2013 tarihleri arasında Deri ve Zührevi Hastalıkları Polikliniği’ne başvuran 2128 hasta ve 2128 lezyon retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografik özellikleri, lezyon lokalizasyonları ve tipleri dermatoloji ve patoloji kayıtlarından istatistik inceleme için alındı. Patoloji preparatları retrospektif olarak tekrar incelendi ve konulan tanılar teyit edildi. Bulgular: En sık görülen tümör tanısı melanositik nevüstü (%27, n=574) ve bu tanıyı kistik tümörler, soft fibrom/akrokordon ve psoriasis izliyordu. Genel olarak en sık tümör lokalizasyonu yanak ve dudak olarak saptandı (%21,7). En genç hasta popülasyonunu molluskum kontagiozumlu hastalar oluştururken (25,00±11,04 yaş), en yaşlı hasta grubunda yassı hücreli karsinom (YHK)’lı hastalar bulunmaktaydı (71,69±12,79 yaş). En sık görülen malign deri tümörü bazal hücreli karsinom (BHK) olarak saptandı (n=92, %74). BHK’ler en sık olarak burun lokalizasyonunda yerleşmişlerdi (%35,9). İkinci en sık malign deri tümörü ise YHK olarak saptandı (n=32, %26). İki malign tümör grubu olan BHK ve YHK grupları arasında yaş açısından istatistiksel olarak farklılık mevcut değildi. Sonuç: Çankırı Yöresinde malign deri tümör oranları literatürle uyumludur. Epidemiyolojik araştırmalardaki artış, diğer çalışmalarla karşılaştırma imkanı sağlayabilir ve sağlık yönetimi planlamalarını kolaylaştırabilir.