Türk Medline
Dokran

CİDDİ YANIK HASTALARINDA ERKEN “DO NOT RESUSCİTATE-RESÜSİTE ETME” TALİMATI VERİLEBİLİR Mİ?

YÜCEL YÜCE, HAKAN AHMET ACAR, KUTLU HAKAN ERKAL, ERHAN TUNCAY

Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Dergisi - 2017;23(2):139-143

Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Anesteziyoloji Ve Reanimasyon Kliniği

 

AMAÇ: Ülkemizdeki ciddi yanık hastalarında erken “resüsite etmeme=DNR” kararı verilip verilemeyeceği sorusuna literatür ve ülkemizin yasal mevzuatını inceleyerek cevap aramaya çalıştık. Gereç ve Yöntem: DNR terimi bir hastada solunumsal ya da dolaşım arresti meydana geldiğinde yapılan kardiyopulmoner resüsitasyon uygulamasının durdurulmasını ifade eder. Tıp literatürüne ilk olarak 1976 yılında girmiştir. Sıklıkla son dönem kanser hastalarında ve geri dönüşümsüz nörolojik hastalıkları olan hastalarda uygulanır. BULGULAR: Ocak 2009 ile Aralık 2014 tarihleri arasında yanık merkezimize 29 çok ciddi yanık hastası kabul edildi (%3.44). Ortalama toplam yanık yüzey alanı (TBSA) %94.24 (dağılım, %85-%100) idi ve 10 hastada TBSA oranı %100 dü. Yirmi altı hastada ilave inhalasyon yanığı mevcuttu (%89.65). Hastaların tümü bütün tıbbi girişimlere rağmen kaybedildi. Ortalama sağ kalım süresi 4.75 gündü (dağılım, 1-24). On yedi hasta ilk 72 saat içinde kaybedildi. Yanık merkezimizin LD50 oranı %62’dir. Prognostik değerlendirme için hastaların Total Baux indeksleri hesaplandı. Ortalama Total Baux İndeksi 154.13’tü (dağılım, 117-183). TARTIŞMA: Türkiye’de ciddi yanık hastalarının triyajında çeşitli sorunlarla karşılaşabileceğimiz bir bilinen faktördür. Bu hastalar yanık merkezlerine yönlendirilir ve hava ambulansları vasıtasıyla şehirler arasında ve hatta ülkeler arasında nakledilirler. Yanık merkezlerinde entübe edilip mekanik ventilasyon başlanır. Bu hastaları monitörize etmek ve tedavi etmek için birçok girişim uygulanır. Eskarotomiler, fasiyotomiler, tanjansiyel ya da fasiyel eskaratomiler, santral venöz kateterizasyonlar, trakeostomiler ve hemodiyaliz uygulamaları bu hastalarda gerçekleştirilir. Ancak tüm bu girişimlere rağmen 48-96 saatlik takip sırasında bu hastalar kaybedilirler. Bu durum da ekipman kullanımı, yatak işgali ve iş gücü kaybı gibi ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Gerçekte hiçbir fayda sağlamayan çok çeşitli girişimlerle hastaların vücut bütünlüğü daha da bozulmaktadır. Bu nedenle, bu hastalarda alınabilecek bir erken DNR kararı ya da entübe etmeme kararı ile ekipman kullanımı, yatak işgali ve iş gücü kaybı gibi ekonomik kayıplar azalacaktır ve bu kaynaklar daha yüksek yaşam beklentisi olan diğer hastalar için efektif olarak kullanılabilir. Ayrıca yaşamla bağdaşmayacak kadar ciddi yanığı olan hastalar da daha huzurlu ve rahat bir şekilde hayatlarını sonlandırabileceklerdir. Türkiye’de yasal kısıtlamalar nedeniyle ciddi yanık hastalarında bir DNR kararı almak mümkün değildir. Bu konu doktorların, hukukçuların, ekonomistlerin, ilahiyatçıların katılacağı büyük toplantılarda tartışılmalıdır.