Türk Medline
Dokran

ÇOCUK HUMERUS DEPLASE TİP 3 SUPRAKONDİLER KIRIKLARDA ERKEN KAPALI REDÜKSİYON + PERKÜTAN ÇİVİLEME: 258 OLGUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

LEVENT KARAPINAR, FATİH SÜRENKÖK, HASAN ÖZTÜRK, MEHMET RIFKI US

Joint Diseases and Related Surgery - 2003;14(3):164-175

Tepecik Eğitim Hastanesi 1. Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği, İzmir

 

Giriş: Bu çalışmanın amacı kapalı redüksiyon+ perkütan çivileme (KRPÇ) ile tedavi edilen humerus suprakondiler kırıklarının sonuçlarını incelemek ve elde ettiğimiz rakamsal değerleri ortaya koymaktır. Hastalar ve Yöntem: 1992-2000 yılları arasında distal humerus deplase suprakondiler kırıklı 292 çocuk KRPÇ ile tedavi edildi. Tüm olgulara başvuru anından itibaren ilk 6 saat içerisinde müdahale edildi. İzlemi yapılan 293 olgunun stabil tespit yapılamayan %10.9'una (n=32) Over-Head iskelet traksiyonu, kapalı redüksiyon sağlanamayan %1.0'ine (n=3) de açık redüksiyon + internal fiksasyon uygulandı. Bu 35 olgu ve postoperatif dönemde izlem sırasında kaybedilen 34 olgu çalışma dışı bırakıldı. Son kontrolde dirsek hareket açıklığı ve taşıma açısı her iki dirsekte goniometre ile ölçülerek etkilenen dirseğin ön-arka ve yan radyografisi istendi. Sonuçlar Flynn ve ark.'nın tanımladığı klinik skorlama sistemine göre sınıflandı. Veri analizi için SPSS 10.0 paket istatistik program kullanıldı. Sonuçlar: 258 olgunun %96.5'i (n=249) ekstansiyon tipi ve %3.5'i (n=9) fleksiyon tipi idi.%71.7'si (n=185) erkek, %28.3'ü (n=73) kız olgu ve %39.5'inde (n=156) sol, %60.5'inde (n=102) sağ tutulum vardı. Hastaların ortalama yaşı 6.95±2.93(1-13), hastanede kalma süresi ortalama 3.01 ± 1.66 (1-11) gün, ortalama immobilizasyon süresi 16.72 ± 2.27 (15-21) gün ve ortalama izlem süresi 4.50 ± 2.48 (1-9) yıldı. Hastalarda kırığa eşlik eden ameliyat öncesi nöral yaralanmalar [ulnar %3.9 (n=10), radial %1.9 (n=5), median %1.2 (n=3)] vardı.Redüksiyon öncesi olguların %10'unda (n=25) radial nabız alınamadı. Bütün kırıklar ağrı yakınması olmaksızın kaynadı. K teli uygulaması ile birlikte %10 (n=25) yüzeyel çivi yolu enfeksiyonu ve %10.5 (n=27) ulnar sinir yaralanması vardı. Tüm çivi yolu girişleri derin enfeksiyon olmaksızın iyileşti ve 27 ulnar sinir lezyonunun %89'unda (n=24) fonksiyon tam olarak geri döndü.%4.2 (n=11) malunion [kubitus varus %2.3 (n=6), kubitus valgus %1.9 (n=5)], %0.4 (n=1) kompartman sendromu görüldü.Flynn kriterlerine göre klinik sonuçlar %76.8 (n=198) mükemmel, %14.7 (n=38) iyi, %3.5 (n=9) orta ve %5 (n=13) kötü olarak tespit edildi. Tartışma: Çalışmamız Gartland tip 3 kırıklarda KRPÇ'nin yüksek başarı oranı ve minimal oranda komplikasyon ile etkin ve güvenli olduğunu gösterdi. Medial K teli yerleştirilirken ulnar sinir yaralanma riski vardır. Ancak K teli çıkarılması sonrası kendiliğinden düzelmektedir.