Türk Medline
Dokran

ÇOCUK YOĞUN BAKIMI ÜNİTESİNDE GUİLLAİN-BARRÉ SENDROMLU OLGULARININ GERİYE DÖNÜK ANALİZİ

HASAN SERDAR KIHTIR, NERMİN ANKAY, ESRA ŞEVKETOĞLU, MEY TALİP PETMEZCİ, OSMAN YEŞİLBAŞ, ZEYNEP KIHTIR

Çocuk Acil ve Yoğun Bakım Dergisi - 2017;4(3):110-115

Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Yoğun Bakımı Ünitesi, İstanbul, Türkiye

 

Amaç: Çalışmamızda Guillain-Barré sendromu nedeniyle çocuk yoğun bakımı ünitesinde takip edilmiş olan olguların tedavi yaklaşımları ve tedaviye yanıtlarının karşılaştırılarak tartışılması amaçlanmıştır. Yöntemler: Çocuk yoğun bakım kliniğinde 01.01.2006 - 01.01.2016 yılları arasında Guillain-Barré sendromu tanısıyla takip ve tedavi edilen 1 ay - 18 yaş arası olgular geriye dönük olarak incelendi. Bulgular: Çalışmaya 27 (10 kız %37) olgu dahil edildi. Ortanca yaş 6, 24 yıl (IQR: 4, 07-10, 03) olarak tespit edildi. Başvuru Hughes skorlamasında 9 (%33, 3) olgu üçüncü düzey, 16 (%59, 3) olgu dördüncü düzey ve 2 (%7, 4) olgunun da beşinci düzey olduğu tespit edildi. Olguların 22’sine (%81, 4) elektrofizyolojik çalışma yapıldığı ve 10 (%45, 5) olguya akut enflamatuvar demiyelinizan poliradikülonöropati, 9 (%40, 9) olguya akut motor aksonal nöropati, 1 (%4, 5) olguya akut motor sensoriyel nöropati tanısı konulduğu 2 (%9, 1) olgu ise normal olarak değerlendirildi. Olguların tamamının damar içi immünglobulin (İVİG) tedavisi aldığı bununla birlikte 12 (%52, 17) olguya İVİG öncesinde ortanca 8 seans (5-9) plazma değişimi tedavisinin de uygulandığı tespit edildi. Olguların 6’sında (%22, 2) mekanik ventilasyon gereksinimi olduğu ve ortanca 24 gün (5-41) mekanik ventilasyon uygulandığı tespit edildi. Olguların ilk destekli oturma süresi 6 (3-10) gün ilk yardımla yürüme süreleri ise 9 (7-15) gün olarak tespit edildi. Sonuç: Son yıllarda çocuklarda plazma değişiminin daha başarılı olabileceğini bildiren çalışmalar olsa da genel kabul gören yaklaşım İVİG ve plazma değişimi tedavilerinin benzer etkinlikle olduğudur. Ülkemiz şartlarında deneyimli merkezlerde yoğun bakım takibi gerektiren olgularda her iki tedavi seçeneğinin de güvenle uygulanabileceği kanaatindeyiz.