Türk Medline
Dokran

ENDOMETRİAL KANSERDE SERUM ADİPOKİNLERİN TÜMÖR MİTOTİK VE APOPTOTİK AKTİVİTEYE ETKİSİ

AYŞE ZEHRA ÖZDEMİR, PERVİN KARLI, ARİF KÖKÇÜ, MEHMET KEFELİ

Journal of Surgery and Medicine - 2019;3(7):469-475

Ondokuz Mayis University IVF Center, Ondokuz Mayis University Hospital, Samsun, Turkey

 

Amaç: Endometrial kanser, kadın genital sisteminin en sık görülen malignitesidir. Obezite, endometrial kanserde en önemli risk faktörlerinden biridir. Adipoz doku, birçok biyoaktif madde salgılayarak tıpkı bir endokrin organı gibi işlev görür ve tümör gelişimine katkıda bulunur. Endometrium kanserinde serum adipokin seviyeleri ile tümör mitotik ve apopitotik aktivite düzeyleri arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntemler: Kesitsel bir çalışma tasarladık. Etik Kurul onayı alındıktan sonra 2014 Temmuz-2014 Aralık tarihleri arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum polikliniğine endometriyal kanserli 38 hasta dahil edildi. Hastalardan preoperatif alınan 5 cc serum örneğinde serum leptin ve adiponektin seviyesi ölçüldü. Hastaların patoloji spesmenleri immünhistokimyasal çalışma ile bcl-2 için boyanma yüzdesi ve şiddeti ve Ki67 için boyanma yüzdesi gözönüne alınarak semikantitatif olarak değerlendirildi. Ayrıca hastaların preoperatif östradiol seviyesi, insülin direnci, vücut yağ oranları ve body mass index (BMI) değerleri belirlendi. İstatistiksel olarak Mann Whitney U Kruskal Wallis ve Spearman’ın Korelasyon testi kullanıldı. P<0, 05 için sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular: Çalışmaya alınan hastalar 36-82 yaşlar arasında olup yaş ortalaması 62, 5 (10, 4) idi. Hastaların ortalama BMI değeri 31, 1 (4, 8) kg/m2 idi (Aralık: 19-38 kg/m2). FIGO 2010 evreleme sistemine göre 30 hasta (%78) Evre 1, 1 hasta (%2, 6) Evre 2, 7 hasta (%18, 4) Evre 3 olarak dağılım göstermekte idi. Hastaların 6 tanesi (%15, 8) grade 1, 20 tanesi (%52, 6) grade 2 ve 12 tanesi (%31, 6) grade 3 olarak dağılım göstermekte idi. 27 hasta endometrioid tip kalan 11 hasta nonendometrioid tip olarak sınıflandırıldı. Serum leptin ve adiponektin düzeyi ile tümöral dokuda Ki-67 immünhistokimyasal boyanma yüzdesi ve bcl-2 skoru arasında istatistiksel anlamlı korelasyon saptanmadı (P=0, 751). Tümöral doku immünhistokimyasal incelemesinde Ki67 için boyanma yüzdesi arttıkça tümörün grade’i de istatistiksel anlamlı olarak arttığı belirlendi (r=0, 571 P<0, 001). Bcl-2 skoru ile tümör grade veya evresi arasında istatistiksel anlamlı korelasyon saptanmadı (p>0.05). BMI arttıkça serum leptin düzeylerinin istatistiksel anlamlı olarak arttığı saptandı (r=0, 341, P=0, 036). HOMA-IR arttıkça adiponektin düzeyi istatistiksel anlamlı olarak artmaktaydı (r=0, 393, P=0, 015). Endometrioid ve non-endometrioid gruplar arasında da; leptin, adiponektin ve leptin/adiponektin düzeyleri yönünden istatistiksel olarak anlamlı farklılık görülmedi (P=0, 554, P=0, 652). Endometrioid ve non-endometrioid grupları arasında medyan BCL-2 skoru ve Ki-67 yüzdesi yönünden istatistiksel olarak anlamlı farklılık görülmedi (P=0, 05). Sonuç: Serum leptin ve adiponektin düzeyi ile tümöral dokuda Ki-67 immünhistokimyasal boyanma yüzdesi ve bcl-2 skoru arasında istatistiksel anlamlı korelasyon yoktur.