Türk Medline
Dokran

GESTASYONEL TROFOBLASTİK HASTALIK TANISI ALMIŞ OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE TEDAVİ YÖNETİMLERİ

AYŞE ENDER YUMRU, BURCU DİNÇGEZ, BANU ÖNDEŞ, ABDULHAMİT BOZYİĞİT

Journal of Clinical Practice and Research - 2012;34(3):106-110

Taksim Training and Research Hospital, Clinic of Gynaecology and Obstetrics, Istanbul, Turkey

 

Amaç: Kliniğimizde gestasyonel trofoblastik hastalık (GTH) tanısıyla takip edilen ve tedavileri yapılan hastaların retrospektif olarak değerlendirilmesi. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya Ocak 1996-Aralık 2010 arasında İstanbul Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nde GTH tanısı konulan 69 hasta alındı. Hastaların yaş, gravida, parite, abortus ve küretaj sayıları, meslek, eğitim durumları, akraba evliliği, gebelik haftaları, kan grupları, menarş yaşları, GTH’ın histolojik tipi, hipertiroidi varlığı, tedavi öncesi ve sonrası serum β-HCG düzeyleri ve uygulanan tedaviler kaydedildi. Bulgular: Kliniğimizde 1996-2010 yılları arasında 11522 doğum gerçekleşti ve 69 olguya GTH tanısı konuldu. Bir vaka invaziv mol tanısı ile kemoterapi tedavisine yönlendirildi fakat hasta takip ve tedavilere devam etmediğinden çalışma dışı bırakıldı. Kalan 68 hastanın; 37’si (%54,43) inkomplet mol, 29’u komplet mol (%42,63), biri invaziv mol (%1,47) ve biri koryokarsinom olarak tespit edildi. Tedavi olarak 65 hastaya (%95,6) genel anestezi altında vakum küretaj, 2 hastaya (%2,9) histerektomi ve 1 hastaya (%1,5) kemoterapi uygulandı. Tüm hastalar β-HCG takibine alındı ve en az 6 ay kontrasepsiyon önerildi. Sonuç: Kliniğimizin gestasyonel trofoblastik hastalık insidansı 1000 doğumda 5,9 olarak bulundu. Hastalarımızın düşük eğitim seviyeli oluşları, yüksek gravida ve parite sayılı olmaları etyolojik nedenler arasındadır. Hastaların eğitilmesinin, gravida ve parite sayılarının azaltılmasının insidansın azaltılmasına katkısı olabileceği düşünüldü. Gestasyonel trofoblastik neoplaziler ise neoplazmlar içinde kemosensitivitesi yüksek bir gruptur. Erken tanı ve tedavi ile malign formlarında bile çok yüksek oranlarda remisyon sağlanabilmektedir. Bunun da özellikle gelişmekte olan toplumlarda toplum sağlığı hizmetlerinin ve antenatal takiplerin yaygınlaştırılması ile sağlanabileceği kanaatine varıldı.