Türk Medline
Dokran

HİPERTANSİYONLU ÇOCUKLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

HAKAN ÖZDEMİR, ZÜLEYHA ALPER, OSMAN DÖNMEZ

Bursa Devlet Hastanesi Bülteni - 2004;19(3):133-137

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD Bursa

 

Günümüzde çocukluk çağı hipertansiyonları erişkin hipertansiyonlarına göre tanı ve tedavi güçlükleri gösteren önemli sorunlardan biridir. Zamanında teşhis ve tedavi edilmeyen hipertansiyon, çocuklukta belirgin morbidite ve mortalite sebebi olduğu gibi ileri yaşlarda da kardiyovasküler hastalıkların gelişmesine neden olabilmektedir. Bu bilgiler doğrultusunda Temmuz 1997- Nisan 2004 tarihleri arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Polikliniğinde hipertansiyon tanısı almış 26'sı kız (% 50) ve 26'sı erkek (% 50) toplam 52 çocuk retrospektif olarak incelenmiş, 25 vakada (% 48) esansiyel hipertansiyon, 27 vakada (% 52) ise sekonder hipertansiyon tespit edilmiştir. Sekonder hipertansiyonlu vakaların 8'inde (% 29.6) etyolojide renal parankimal hastalığın yer aldığı gözlenmiştir. Yapılan incelemelerde, çalışma grubunu oluşturan vakaların 18' ine (% 34.6) non-farmakolojik, 34'üne (% 65.4) ise farmakolojik tedavi önerildiği ve farmakolojik tedavide vakaların 19' una (% 55) tekli antihipertansif tedavi, 15'ine (% 45) ise kombine tedavi uygulandığı gözlenmiştir. Çocukluk çağı hipertansiyonlarında tedavide amaç kan basıncını 90 persantil (P) altındaki değerlerde tutmak ve hedef organ hasarını önlemeye çalışmaktır. Bu amaçla, erken dönemde kan basıncı yüksekliklerinin tespit edilebilmesi önemlidir. Asemptomatik hipertansif vakaları zamanında yakalayabilmek amacıyla çocuk kan basıncı ölçümünün sağlam çocuklarda ve her fizik muayenede mutlaka yapılması gereklidir.