Türk Medline
Dokran

İDRAR İNTERLÖKİN-13, CD80, CD28, MATRİKS METALOPROTEİNAZ-2 VE GRANZİM B’NİN ÇOCUKLUK ÇAĞI MİNİMAL DEĞİŞİM NEFROTİK SENDROM PATOGENEZİNDEKİ ROLLERİ

CENGİZ ZEYBEK, DUYGU ÖVÜNÇ HACIHAMDİOĞLU, SÜLEYMAN TOLGA YAVUZ, AYSEL PEKEL, CİHANGİR AKGÜN, BURCU BULUM, KAAN GÜLLEROĞLU, ASLI KANTAR, ASLI KAVAZ, UĞUR MUŞABAK, FATOŞ YALÇINKAYA, ESRA BASKIN, FAYSAL GÖK

Journal of Clinical and Experimental Investigations - 2014;5(3):354-361

Gülhane Military Medical Academy, Department of Pediatric Nephrology, Ankara, Turkey.

 

Amaç: Minimal değişiklik hastalığı çocuklarda nefrotik sendromun en sık nedenidir ve patogenezi hala aydınlatılamamıştır. Başlangıçta T hücresi kaynaklı faktör ya da faktörlerin hastalığın patogenezinden sorumlu olduğu ileri sürülmüştür. Fakat günümüzde hastalığın patogenezinde podosit CD80 ekspresyonu ön plana çıkmıştır. Bizim bu çalışmada amacımız hastaların idrar interlökin-13, CD80, CD28, matriks metaloproteinaz-2 ve granzim b düzeylerine bakarak hastalığın patogenezini anlamaya çalışmaktır. YÖNTEMLER: Bu amaçla 30 hasta ve 30 sağlıklı çocuktan oluşan kontrol grubu ile çalıştık. 6 hastanın biyopsi sonucu minimal değişiklik hastalığı idi. Diğer hastalara hastalığın ilk aktif dönemindeki başlangıç yaşı, steroid tedavisine verdikleri cevap, hastalığın tanısı sırasında gros hematüri, hipokomplementemi, renal yetmezlik ve hipertansiyon olmaması nedeniyle minimal değişiklik hastalığı tanısı konuldu. Hastaların aktif faz idrar interlökin-13, CD80, CD28, matriks metaloproteinaz-2 ve granzim b düzeyleri aynı hastaların remisyon dönemi ve kontrol grubu ile karşılaştırıldı. İmmünsüpresif ilaçlar ya da diğer tedavi modaliteleri başlamadan hemen önce idrar örnekleri alındı. BULGULAR: Hastalığın aktif döneminde remisyon ve kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı idrar interlökin-13, CD80, CD28 ve MMP-2 yüksekliği saptadık. Nefrotik faz idrar interlökin-13 düzeyleri ile CD80 düzeyleri arasında pozitif korelasyon mevcuttu (r=0,619, p<0,001). SONUÇ: İnterlökin-13, CD80, CD28 ve MMP-2 moleküllerinin minimal değişim hastalığı patogenezinde rolleri olduğu görüldü. Steroide ve immünsüpresiflere dirençli minimal değişim hastalığı tedavisinde bu moleküllerin inhibitörlerinin kullanılması düşünülebilir.