Türk Medline
Dokran

KONGENİTAL UTERİN MALFORMASYONLARIN HİSTEROSKOPİK TANI VE TEDAVİSİ

SEBİHA ÖZKAN, BİROL VURAL, EBRU COŞKUN, ERAY ÇALIŞKAN, GÜLSEREN YÜCESOY, İZZET YÜCESOY

Comprehensive Medicine - 2005;11(1):3-8

 

Amaç: Bir üniversite kliniğinin kongenital uterin malformasyonların tanı ve tedavisinde histeroskopi (H/S) uygulaması deneyimlerinin analizini yapmak. Çalışmanın Yapıldığı Yer: Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı. Materyal ve Metod: Ocak 1997-Ocak 2004 tarihleri arasında kongenital uterin anomali nedeniyle endoskopik girişim uygulanan 18 olgu retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Belirtilen süre içinde kliniğimizde yapılan 90 histeroskopi uygulamasının 18'inde (% 20) endikasyon kongenital uterin malformasyondu. Olguların yaş ortalaması 26.83 olup, 20-37 arasında değişmekteydi. Preoperatif değerlendirilmeleri sonucunda 8 hastada (% 44.44) primer infertilite, 3 olguda (% 16.16) disparoninin eşlik ettiği primer infertilite, 3 olguda (% 16.16) 2. trimester gebelik kaybı anamnezinin eşlik ettiği sekonder infertilite, 2 olguda (% 11.11) habitual abortus, 2 olguda (%11.11) preterm eylem anamnezi olan sekonder infertilite tespit edildi. Preoperatif histerosalpengografi (HSG) ile 11 olguda (% 61.11) uterin septum, 4 olguda (% 22.22) bikornuat uterus, 3 olguda (16.16) vaginal septumun eşlik ettiği uterin septum tespit edildi. On bir olguda histeroskopik uterin septum rezeksiyonu, 3 olguda histeroskopik uterin septum rezeksiyonu ve vaginal septum rezeksiyonu uygulandı. HSG ile bikornuat uterus düşünülen olgulardan birinde arkuat uterus ve uterin septum, birinde endometrial polip eşliğinde uterin septum saptandı. Diğer bir olguda rudimenter horn varlığı gözlenirken son olguda postoperatif tanı da bikornuat uterustu. On bir olguda (% 61.11) laparoskopi ek cerrahi işlem olarak uygulandı. Dört olguda cerrahi, uterin perforasyon ile komplike oldu ve 2 olguda laparotomi gerekti. Ayrıca uterin perforasyon oluşan bu 4 olgunun birinde perforasyonu takiben su intoksikasyonu gelişti. Sonuç: İnfertilite, preterm eylem ve tekrarlayan gebelik kaybı ile ilişkili kongenital uterin malformasyonların üreme fonksiyonu üzerinde olumsuz sonuçları olabilir ve bu olumsuzlukların düzeltilmesi açısından cerrahi girişim yarar sağlayabilir. Uterin anomalilerin tedavisinde operatif histeroskopi geleneksel cerrahinin yerini almaktadır. Histeroskopiye eklenen laparoskopi de tanı koyulmasında ve işlemin etkinliğinin ve güvenilirliğinin arttırılması konusunda yardımcı cerrahi metod olarak göze çarpmaktadır.