Türk Medline
Dokran

KRONİK PERİODONTİTİSLİ HASTALARIN PANORAMİK GÖRÜNTÜLERİNDE MANDİBULAR KORTİKAL İNDEKSİN DEĞERLENDİRİLMESİ

ZEYNEP ÖZTÜRKMEN, MURAT ÖZBEK, SELCEN ÖZCAN BULUT, GÖKÇEN AKÇİÇEK TÜRK

Clinical Dentistry and Research - 2019;43(1):41-49

Biruni University, Faculty of Dentistry, Department of Oral and Maxillofacial Radiology, Istanbul, Turkey

 

Amaç: Kronik periodontitisin alveolar kemik yıkımına sebep olmasının yanı sıra, kortikal kemikte de zarara neden olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada 601 kronik periodontitisli hastanın panoramik radyograflarında, mental foramenin distalindeki mandibular korteksin görsel olarak morfolojik değerlendirilmesinin yapılması prensibine dayanan mandibular kortikal indeksin (MCI) değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Kasım 2016 ve Şubat 2017 arasında, Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi bölümüne başvuran 30-50 yaş arası 601 hastadan, rutin dental tadavisi için panoramik radyograf alınmıştır. Hastaların 369 (61.4%) tanesi kadın, 232 (38.6%) tanesi erkektir. 470 kişi kronik periodontitis, 131 kişi ise sağlıklı olarak seçilmiştir. Daha sonra 2 grup arasında mandibular kortikal indeks (MCI) ilişkisi değerlendirilmiş, kaydedilmiş ve istatistiksel olarak karşılaştırılmıştır. Bulgular: Kronik periodontitis, sağlıklı gruplar ve her iki cinsiyette 3 kortikal indeks kategorisinden C2 (56.4%) en sık görülen kategoridir. C2 en sık erkeklerde, C1 ise en sık kadınlarda görülmüştür. MCI ile cinsiyet arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark görülmüştür. Yaş arttıkça, C3 görülme sıklığı da artmaktadır. C1 en sık sağlıklı grupta, C2 ise en sık kronik periodontitisli grupta görülmüştür. C3 sadece kronik periodontitisli grupta görülmüştür. 2 grup arasında MCI düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Sonuç: Bu çalışma, panoramik radyografilerde MCI ve kronik periodontitis arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermiştir. Bu indeksin yüksek riskli bireylerde kemik durumunun taranması ve gösterilmesinde yararlı olup olmadığını doğrulamak için yaş aralığı daha geniş olan hastalar üzerinde daha fazla araştırma yapılması önerilmiştir.