Türk Medline
Dokran

LUMBAR SPİNAL STENOZDA UNİLATERAL MİNİMAL İNVAZİV CERRAHİ İLE BİLATERAL SPİNAL KANAL DEKOMPRESYONU

KADİR KOTİL, MUSTAFA AKÇETİN, UFUK KUŞÇUOĞLU, MURAT KALAYCI, TURGAY BİLGE

Türk Nöroşirürji Dergisi - 2006;16(1):52-57

Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nöroşirürji Kliniği, İstanbul

 

AMAÇ: Biz bu prospektif klinik serimizle spinal stenosis tanısı almış ve unilateral yaklaşımla bilateral lomber spinal kanal dekompresyonu (UYSKD) yaptığımız olguların, hem Magnetik Rezonans Görüntüleme (MRG), hem de klinik takibini yaparak bu cerrahi yaklaşımın sonuçlarını sunmayı amaçladık. YÖNTEMLER: Tek cerrah (KK) tarafından gerçekleştirilen ve 15 olguyu içeren bu seride, tüm olgular unilateral mikroinvaziv yaklaşımla bilateral spinal lomber kanal dekompresyonu uygulanmıştır. Olgulardan genel anestezi altında 10, epidural-spinal anestezi ile 5 olgu opere edilmiştir. Tüm olguların yaş dağılımı 35 ile 76 arasında olup ortalama yaş 65,5 ve kadın erkek oranı 6/9 dur. Olgular ortalama 1,6 yıl izlenmiştir. Ek patolojileri olanlar bu çalışmaya alınmamışlardır. Toplam 19 seviye dekomprese edilmiş, ortalama operasyon süresi her mesafe için 40 dakikadır. Kan kaybı ortalama her seviye için 30 cc ölçülmüştür. Olguların tümünde şiddetli semptomatik stenoz mevcuttu. Tüm olguların operasyon öncesi ve sonrası lomber spinal kanal çapı ölçülerek p değeri ölçülmüş ve p<0.01 gibi anlamlı bulunmuştur. Tüm olguların postoperatif 1 gün, 1 hafta, 6 hafta ve 6 ay, 1 ve 2 yıl nörolojik muayeneleri planlanmış ve spinal kanal çapları ölçülmüştür. Olgular, Visual Analog Skalası (VAS) ile değerlendirilmiştir. SONUÇ: Mikroinvaziv unilateral lomber spinal kanal dekompresyonu, nörolojik kladukasyonlu semptomatik hastalarda, operasyonun kısa sürmesi, doku travmasının çok az olması ve tek taraflı lomber adale kolonunun intakt kalması, enstrümantasyon kullanmadan effektif spinal kanal çapının oluşturulması, interspinöz ligamentlerin ve laminanın sağlam kalması, morbiditenin kabul edilebilir olması, hastanın erken mobilize olması ve kan kaybının olmaması gibi avantajlarından dolayı, özellikle de yaşlı grubtaki bu hastalarda tercih edilmesi gereken alternatif bir spinal stenoz dekompresyon ameliyatıdır. Ortalama 1,5 yıllık outcome sonuçları mükemmeldir. Daha net sonuçlar için daha geniş ve daha uzun süreli takiplerimize ihtiyaç vardır.