Türk Medline
Dokran

SAĞLIKLI BİREYLERDE CEREBELLUM HACMİNİN YAŞ VE CİNSİYETE BAĞLI DEĞİŞİMİNİN MANYETİK REZONANS GÖRÜNTÜLERİYLE DEĞERLENDİRİLMESİ

ALİ HAYDAR BAYKAN, SİBEL ATEŞOĞLU KARABAŞ, ZÜMRÜT DOĞAN, SELMA SOLGUN, GÖKHAN ÖZCAN, ŞÜKRÜ ŞAHİN, FATİH ERBAY, ALİ AYDIN, FATİH ÜÇKARDEŞ, İBRAHİM İNAN

Journal of Surgery and Medicine - 2019;3(7):481-484

Adiyaman University Faculty of Medicine Department of Radiology, Adiyaman, Turkey

 

Amaç: Serebellum fossa cranii posterior’da yerleşmiş, motor fonksiyonların koordinasyonu, kas tonusunun düzenlenmesi ve motor öğrenmede; ayrıca hassasiyet ve doğru zamanlamanın sağlanmasına katkıda bulunan beyinde önemli rolü olan bir yapıdır. Bu çalışma ile amacımız öncelikle yaşa ve cinsiyete bağlı olarak serebellum ölçüm skalası oluşturabilmektir. Yötemler: Çalışma Adıyaman Klinik Araştırmalar Etik Kurulu’ndan alınan onay ile Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Anabilim Dalı’nın katkılarıyla gerçekleştirilmiştir. Veriler manyetik rezonans görüntüleme yöntemi kullanılarak (80 kadın ve 80 erkek) toplam 160 bireye ait görüntüler üzerinde retrospektif kohort bir çalışma olarak elde edilmiştir. Çalışmaya dâhil edilen bireyler 0-4 yaş, 5-9 yaş, 10-19 yaş, 20-29 yaş, 30-39 yaş, 40-49 yaş, 50-59 yaş ile 60-80 yaş toplam 8 gruba ayrılmış ve her yaş grubu da 10 kadın ve 10 erkek toplam bireylerden oluşmaktadır. Elde edilen verilerin istatistiksel tüm analizleri için SPSS programı kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmamızda serebellum hacmi 10-19 yaş kadınlarda 139, 23 (11, 73) cm3 ve erkeklerde 151, 14 (12, 30) cm3 idi (P=0, 040). 0-4 yaş arası bireylerin serebellum hacmi 105, 05 (33, 28) cm3 diğer yaş gruplarına göre daha küçük bulundu ve diğer gruplar ile arasında anlamlı bir farklılık vardı (P<0, 001). 0-17 yaş arasındaki bireylerde toplam serebellum hacmi 128, 84 (29, 66) cm3, 18-80 yaş grubundaki bireylerde toplam serebellum hacmi 141, 91 (15, 06) cm3 idi. 0-17 yaş grubunda daha küçük bulundu (P<0, 001). Sonuç: Beyin bölümlerinin sağlıklı bireylerdeki hacimlerinin belirlenmesi; normal ve patolojik durumların ayırt edilmesine katkı sağlamakla birlikte yaşlanma sürecinin değerlendirmesinde de oldukça önemlidir.