AYSUN KARABULUT, ARZU TEKİN
Pamukkale Tıp Dergisi - 2013;6(1):1-4
Amaç: Bu çalışmada farklı sperm sayılarına sahip erkeklerde sperm morfoloji ve motilite düzeylerini araştırmayı ve bu parametrelerin total sperm sayısı ile korelasyonunu incelemeyi amaçladık. Yöntem: İnfertilite ünitesine başvuran 1174 erkeğin semen parametreleri “Makler sayım kamarası” kullanılarak incelendi. Morfolojik değerlendirme için strikt kriter (Kruger-Tyberg) kullanıldı. Total sperm sayısına göre hastalar üç gruba ayrıldı; grup I (n=119) < 5 milyon/mL, grup II (n=125) 5-15x106/mL, ve group III (n=930) ≥15x106/mL total sperm sayısına sahipti. Gruplar motilite, morfoloji ve yapısal sperm anormallikleri açısından karşılaştırıldı. Bulgular: Grup III’e gore, grup I ve II’de sperm motilitesi anlamlı olarak daha düşüktü (p<0.01). Semen örneğinde normal sperm morfolojisinin % 4 veya üzerinde olan vakalar grup II de %7.1, grup III’de %17.5 iken grup I’de tüm örneklerde <%4 idi (p<0.01). Grup III’de kuyruk defekti oranı anlamlı olrak daha düşüktü (p<0.01). Progressif sperm motilitesi ile sperm morfolojisi arasında anlamlı korelasyon mevcuttu (r=0.38,p<0.001). Morfolojik anormallikler arasında kuyruk problemleri ile en yakın korelasyon gösteren parametre nonmotil sperm sayısı idi (r=0.30,p<0.001). Kuyruk problemleri boyun defektleri ile pozitif (r=0.24,p<0.001), baş defektleri ile negatif korelasyon gösteriyordu (r=-0.71,p<0.001). Normal sperm morfolojisi kuyruk ve boyun defektleri ile negatif korelasyon gösteriyordu (r=-0.20,p <0.001 and r=-0.30, p<0.001 respectively). Sonuç: Subfertil populasyonda azalan sperm sayısı ile birlikte hem sperm motilitesi hem de sperm morfolojisinde bozulma izlenmektedir. Sperm sayısının <5x106 /mL olduğu vakalarda, normal morfolojide sperm bulma olasılığı azaldığından, bu grup hastaların doğrudan yardımcı üreme tekniklerine yönlendirilmesi uygun olacaktır.
