Türk Medline
Dokran

SPİNAL KORD YARALANMALI HASTALARIN EPİDEMİYOLOJİK VE KLİNİK VERİLERİ: MERKEZİMİZİN BEŞ YILLIK DENEYİMİ

BURHAN FATİH KOÇYİĞİT, SERDAR MAZLUM AKALTUN, ÖZLEM ALTINDAĞ, ALİ AYDENİZ, SAVAŞ GÜRSOY, ALİ GÜR

Journal of Clinical and Experimental Investigations - 2015;6(2):140-143

Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD, Gaziantep, Türkiye

 

Amaç: Bu çalışmada, hastanemizde rehabilite edilmiş spinal kord yaralanmalı hastaların epidemiyolojik ve klinik verilerinin sunulması, etiyolojik faktörlerin ve yüksek riskli grupların tanımlanması amaçlandı. YÖNTEMLER: Ocak 2009 ile Ekim 2014 arasında hastanemizde rehabilitasyon hizmeti almış olan 174 hastanın verileri retrospektif olarak incelendi. Yaş, cinsiyet, yaralanma etiyolojisi, yaralanma seviyesi (servikal, torakal, lomber), toplam uygulanan rehabilitasyon seans sayısı, spinal cerrahi alıp almadığı, American Spinal Injury Association (ASIA) evrelemesine göre fonksiyonel grubu kaydedildi. BULGULAR: Hastaların 105’i erkek, 69’u kadındı. Hastaların ortalama yaşı 36,61 ± 16,16 yıl olarak bulundu. Trafik kazaları en sık yaralanma nedeniydi (n=45, %25,9), bunu yüksekten düşmeler takip ediyordu ( n=39, % 22,4). En sık torakal spinal yaralanmalar gözlendi (n=95, % 54,6). Lomber bölge ikinci sık yaralanma seviyesiydi (n=48, % 27,6). Trafik kazalarına bağlı yaralanmalarda torakal seviye daha sıktı (p=0,007). Başarısız sinir cerrahisi lomber spinal yaralanmalar ile anlamlı derecede ilişkiliydi (p<0,001). SONUÇ: Spinal kord yaralanmalarının büyük çoğunluğu önlenebilir nedenlerden kaynaklanmıştı. Spinal kord yaralanmalarının epidemiyolojik, klinik ve demografik özelliklerinin anlaşılması en sık etiyolojik faktörlerin ve yüksek risk gruplarının belirlenmesi, yaralanmayı önleyici bireysel ve toplumsal önlemlerin alınmasına katkı sağlayacaktır.