AFŞİN SAĞDUYU, EROL ÖZMEN
Türk Psikiyatri Dergisi - 1996;7(3):176-184
Sağlık ocaklarına başvuran hastaların önemli kısmında ruhsal bozuklukların olması ve ruhsal sorunu olan pek çok hastanın ruh sağlığı uzmanlarına ulaşamaması, temel sağlık hizmetleri düzeyinde verilen ruh sağlığı hizmetlerinin önemini arttırmaktadır. Bu çalışmada, Denizli ili sınırları içindeki sağlık ocaklarına üç ay içinde başvuran yüzbinin üzerinde hastaya ait dosya kayıtları gözden geçirilerek, ruhsal bozukluk tanıları, verilen tedaviler, sosyodemografik değişkenlerle ilişkileri ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından desteklenen depresyon eğitim programının etkileri araştırılmıştır. Sağlık ocağı kayıtlarına göre, hastaların sadece %1.25'ine ruhsal bozukluk tanısı konduğu, bunların da başında bunaltı bozuklukları v edepresyonun geldiği, anksiyolitiklere göre antidepresan ilaç kullanımının arttığı, nevrotik bozukluk tanısı konanhastalara anksiyolitik, psikosomatik bozukluk tanısı konan hastalara da antipsikotik ilaçların daha çok verildiği, eğitim programından geçen doktorların depresyon tanısını daha çok, psikosomatik bozukluk tanısını daha az koymaya ve antidepresan ilaçları daha fazla kullanmaya başladıkları gözlendi. Elde edilen bulgular Türkiye'de ve yurt dışında yapılan araştırmaların sonuçlarıyla karşılaştırıldı ve temel sağlık hizmetlerinde ruhsal bozuklukların daha iyi tanınarak etkili bir şekilde tedavi edilebilmeleri için yapılması gereken çalışmalarla ilgili önerilerde bulunuldu.
