GÜNTÜLÜ AK, FÜSUN ALATAŞ, MUZAFFER METİNTAŞ, SELMA METİNTAŞ, İRFAN UÇGUN, SİNAN ERGİNEL, EMEL HARMANCI
Thoracic Research and Practice - 2002;3(1):45-51
Kliniğimizde tanı konulan tüberküloz plörezili 58 olgunun epidemiyolojik, klinik ve laboratuvar bulgularını değerlendirmek, plevral kalınlaşma sekeli üzerinde etkili faktörleri incelemek, infeksiyonun primer ya da postprimer tüberkülozla ilgili olmasına göre hastaların gösterdiği bulgulardaki farklılıkları belirlemek amaçlanmıştır. Olguların 37'si (%63.8) erkek, 21'i kadın, ortalama yaş 42.0±17.9 (16-74) idi. Sık saptanan semptomlar halsizlik (%84.5), iştahsızlık, kilo kaybı (%75.9), nefes darlığı, yan ağrısı (%72.4), terleme (%69), öksürük (%67.2), ateş (%65.5) idi. Olguların %10.3'üne DM eşlik ediyordu. PA akciğer grafisinde %70.7 olguda yalnızca 'plevral sıvı', %22.4'ünde 'ayrıca parankim infiltrasyonu' saptandı. Sıvı miktarı %63.8 olguda orta düzeydeydi. Bilgisayarlı toraks tomografisinde en sık (%82.4) 'plevral sıvıya eşlik eden düzgün/düzensiz yüzeyli plevral kalınlaşma' görünümü saptandı. Olguların %80'inde tüberkülin testi 10 mm'nin üzerinde ölçüldü. %19'unun plevra sıvı örneğinde glukoz <60 mg/dL, %1.7'sinde LDH <200 IU, %18.2'sinde ADA <70 U/L idi. Olguların 16'sı ek olarak steroid tedavisi almıştı. Sekel plevral kalınlaşma kalma oranı %86 idi ve yalnızca bu olgularda 'öksürük yakınması' sekelsiz olgulardan daha fazlaydı. Olguların %22.4'ünde hastalığın seyri postprimer tüberkülozla, %55.2'sinde ise primer infeksiyon ile uyumlu idi. Tüberküloz reaktivasyonu olan olgular anlamlı düzeyde daha yaşlıydı. Primer tüberkülozlu olguların grafilerinde plevral sıvı miktarının fazla olduğu görüldü ve plevral sıvı+plevral kalınlaşma görünümüne daha sık rastlandı.
