Türk Medline
Dokran

POSTMENOPOZAL KADINLARDA METABOLİK SENDROM VE SİSTEMİK İNFLAMASYONUN ENDOTEL FONKSİYONU ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

NİNG MA, HONGJU ZHANG, TAO SUN, YUTONG CHENG, JİNG ZHANG, HAİXİA ZHANG, CHAYAKRİT KRİTTANAWONG, EDWARD EL AM, ROUKOZ ABOU KARAM, SU WANG, QİAN WANG

Archives of the Turkish Society of Cardiology - 2022;50(1):57-65

Department of Echocardiography, Beijing Children’s Hospital, Capital Medical University, National Center for Children’s Health, Beijing Anzhen Hospital

 

Amaç: Metabolik sendromun (MetS) ve sistemik inflamasyonun endotelyal fonksiyon üzerindeki etkisine ilişkin veriler yetersizdir. Bu çalışmada, postmenopozal kadınlarda MetS ve sistemik inflamasyonun endotel fonksiyonu üzerindeki kombine etkilerini araştırmayı amaçladık. Yöntemler: Şubat 2019 ile Temmuz 2020 arasında 423 postmenopozal kadın belirlendi. MetS, Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) kriterlerine göre teşhis edildi ve altta yatan inflamasyonun derecesini değerlendirmek için yüksek hassasiyetli C-reaksiyon proteini (hs-CRP) ölçüldü. Endotel fonksiyonunun ölçümü, bir kolda reaktif hipereminin neden olduğu vazodilatasyonu değerlendirerek ve karşı koldaki değişiklikleri (reaktif hiperemi indeksi, RHI) ayarlayarak dijital arteriyel tonometri kullanılarak yapıldı. Bulgular: MetS’li 156 ve MetS’siz 267 hasta vardı. MetS’i olmayan grupla karşılaştırıldığında, MetS’li hastalarda anlamlı olarak daha düşük doğal logaritmik RHI (0.66±0.29’a karşı 0.91±0.31; p<0.001), ancak daha yüksek hs-CRP seviyeleri (0.98 [0.31, 3.54]’e karşı 0.53 [0.20, 2.14]; p<0.001) vardı. Sıralı çok değişkenli analizde, hs-CRP’nin varlığı (ΔR2=0.047, p=0.004) doğal logaritmik RHI üzerinde anlamlı ve bağımsız bir etkiye sahipti. Ayrıca, hs-CRP*MetS etkileşimi, tam olarak ayarlanmış modelde bile endotel disfonksiyonu ile sinerjistik olarak ilişkiliydi (β=-0.107, %95 CI [-0.161~-0.053], p=0.009). Sonuç: MetS ve sistemik inflamasyon, postmenopozal kadınlarda endotel disfonksiyonu ile sinerjik olarak ilişkilidir. Bu koşulların her ikisine de sahip olan postmenopozal kadınlar, olumsuz kardiyovasküler olaylar açısından önemli ölçüde daha yüksek risk altında görünmektedir.