Türk Medline
Dokran

SAĞLIKLI İNSANLARDA NÖRORETİNAL RİM KONFİGÜRASYONUNUN İNCELENMESİ

İCLAL YÜCEL, A HAKAN DURUKAN, YUSUF AKAR, M ZEKİ BAYRAKTAR, VOLKAN HÜRMERİÇ

Türk Oftalmoloji Dergisi - 2004;34(1):61-66

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları AD Antalya

 

Amaç: Normal popülasyonda nöroretinal rim konfigürasyonunda yaşa, disk alanına, lateraliteye, kırma kusuruna ve cinsiyete bağlı değişikliklerin belirlenmesi. Gereç - Yöntem: Sistemik ve kırma kusuru dışında göz problemi olmayan sağlıklı 539 olgunun toplam 1078 gözüne, konfokal tarayıcı laser oftalmoskop, HRT II (Heidelberg Retinal Tomograph II, Software Version 1.5, Heidelberg Engineering, Heidelberg, Germany) ile üç boyutlu optik sinir başı topografik analizi yapıldı. Disk alanı, nöroretinal rim alanı, nöroretinal rim hacmi, nöroretinal rim alanı / disk alanı oranı ve topografik standart sapma hesaplandı. Yaşın, rim konfigürasyonuna etkisinin araştırılabilmesi için çalışma grubu, 30 yaş altı, 30-60 yaş arası ve 60 yaş üstü olmak üzere üç gruba bölündü. Rim konfigürasyonundaki; cinsiyete, lateraliteye (sağ- sol göz ayırımı), disk alanına ve kırma kusuruna bağlı farklılıklar araştırıldı. Bulgular: Olguların (237 kadın, 302 erkek) yaş ortalaması 43.3±18.7 yıl'dı (min-maks, 14-75 yıl). Ortalama disk alanı 2.14 ± 0.30 mm2 ve ortalama nöroretinal rim alanı 1.52 ± 0.34 mm2'ydi. Bireyler arası nöroretinal rim alanı varyasyonu 1/8.6 olarak bulundu. Nöroretinal rim alanı ve nöroretinal rim hacminin, disk alanı ile doğru yönde ilişkili olduğu saptandı (sırasıyla, r: 0.69 ve 0.45). Yaşlı grubun (Grup 3) nöroretinal rim alanı, diğer gruplardan anlamlı olarak yüksek bulundu (p>0.05). Nöroretinal rim alanı / Disk alanı oranı; yaşa, disk alanına, cinsiyete, lateraliteye ve kırma kusuruna göre anlamlı farklılık göstermedi (p>0,05). Sonuç: Normal popülasyonda nöroretinal rim alanında yaşa bağlı anlamlı farklılıklar olmaktadır. Nöroretinal rim alanı / disk alanı oranı; farklı yaş grupları arasında yüksek varyasyon göstermemesi ve disk alanından bağımsız olması nedeniyle klinik kullanımda daha güvenilir bir parametre olarak görünmektedir.