Türk Medline
Dokran

TÜRKİYE’DE KUZEY-DOĞU ANADOLU BÖLGESİNDEKİ MİDE BİYOPSİLERİNİN İNCELENMESİ İLE: MORFOLOJİK-KLİNİK UYUMUN ÖNEMİ

RABİA DEMİRTAŞ, ŞENAY ERDOĞAN DURMUŞ, ENVERYARIKKAYA

Kocatepe Tıp Dergisi - 2018;19(4):135-138

Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Bölümü

 

AMAÇ: Çalışmamızda Türkiye’deki Kuzey-Doğu Anadolu bölgesindeki gastrik biyopsileri genel olarak gözden geçirmeyi amaçladık; malignite veya displazi yüzdeleri, biyopsi tekrarı önerilerinin nedenleri ve alınmışsa ikinci biyopsi sonuçları gibi. GEREÇ VE YÖNTEM: İki merkezde 3 patolog tarafından incelenen 1840 gastrik biyopsi geriye dönük olarak incelendi. Malignite veya displazi yüzdeleri, biyopsi tekrarı önerilen vakalar, önerilerin nedenleri ve yeniden alınan biyopsilerin sonuçları incelendi. İkinci biyopsi sonuçlarında displazi, malignite ve gastrit anlamlı sonuç olarak kabul edildi. BULGULAR: Olgularımızın yaş ortalaması 52.9 ± 16.6 yıl (18-95 yıl) idi. 1012 hasta (% 55) kadın, 828 hasta (% 45) erkekti. 1840 vakanın 90’ında, klinik olarak malignite şüphesi için biyopsi alındı. Bu olguların 35’i malignite olarak raporlandı. 1840 vakanın 61’ine biyopsi tekrarı önerildi. Yeniden biyopsi tavsiyelerinin sebepleri malignite şüphesi - klinik, malignite şüphesi - morfolojik ve yetersiz (yüzeyel) biyopsiler olarak üç gruba ayrıldı. İkinci biyopsi alınan 26 olgunun 12 ’si (% 46.2) malignite ve gastrik displazi olarak bildirildi. 26 olgunun sadece 2’sinde (% 7.6) sonuç anlamlı değildi (yetersiz biyopsi). SONUÇ: Endoskopik bulgular tanı hakkında bilgi sağlarken, patognomonik değildir ve histolojik olarak onaylanması gerekir. Patolog ve gastroenterolog arasındaki iyi bir diyalog ve yakın çalışma ilişkisi, klinikmorfolojik tutarlılık, morfolojik-klinik tutarlılık ve nihai teşhis için önemlidir.